Yükleniyor...

“Bugün yaşadığımız küresel ekonomik çevreyi düşündüğümüzde sektörü daha da yukarıya taşıyarak rekabeti arttıracak olan en önemli nokta AR-GE faaliyetlerinin ve yatırımlarının artmasına dayanıyor” diyen Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, bu global dönüşüm planına ayak uydurmak için yakın zamanda gerçekleştirdikleri yatırımlar ve çalışmaları anlattı.

Genel olarak otomotiv sektörünün üretim, yatırım, ihracat-ithalat, pazar, Ar-Ge, inovasyon vb. alanlarda performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de otomotiv sektörü hem üretim hem de ihracat anlamında önemli bir rol üstlenmeye devam ediyor. Sadece Mercedes-Benz Türk olarak, bayi çalışanlarımız da dahil edildiğinde iki fabrikada üretim yapan bir şirket olarak 10 bini aşkın kişiye istihdam sağlıyoruz. Mercedes- Benz Türk, 1967’den 2018’e kadar 1,1 Milyar Avro’yu aşan yatırımları ile Türkiye’nin en büyük şirketleri arasında yer alıyor. AR-GE ve teknolojik gelişmeler sayesinde Türk Otomotiv sanayisinin önemli oranda yol kat etmeye başladığını söyleyebiliriz. Özellikle Endüstri 4.0 süreçlerini hızlı bir şekilde hayata geçiren otomotiv endüstrisi, tüm dünyada gelişime yönelik bir zorunluluk ve yükselen bir trend olan Endüstri 4.0 kapsamında Türkiye’de önemli atılımlarda bulundu. Sektör, son yıllarda bu trend ile orantılı olarak Avrupa’ya entegrasyonunu arttırdı ve büyümesini sürdürüyor. Bugün yaşadığımız küresel ekonomik çevreyi düşündüğümüzde sektörü daha da yukarıya taşıyarak rekabeti arttıracak olan en önemli nokta şüphesiz ARGE faaliyetlerinin ve yatırımlarının artmasına dayanıyor.

Bu kapsamda Mercedes-Benz Türk’ün çalışmalarından bahseder misiniz?

Mercedes-Benz Türk olarak, bu global dönüşüm planına ayak uydurmak için yakın zamanda gerçekleştirdiğimiz yatırımlar ve çalışmalar sonrasında Daimler dünyası içerisinde önemli bir konuma geldik. Bu kapsamda 2017 yılında Aksaray Kamyon Fabrikası bünyesinde temeli atılan Mercedes-Benz Türk’ün ikinci AR-GE Merkezi faaliyete alındı. Mercedes-Benz Türk Aksaray AR-GE Merkezi, Daimler’in global ağı içerisinde tüm dünyaya kamyon yol testi ve mühendislik hizmeti sunan “Tek Merkez” olma unvanına erişti.

Sektör, 2018’de nasıl bir yıl geçirdi, kendi performansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz, hedeflerinize ulaştınız mı?

2018 yılında Türkiye otomotiv pazarının, 2017’nin altında ancak yine de yakın rakamlarda tamamlanacağını düşünüyoruz. 2019 için tahmin yapmak şu an için zor görünüyor fakat kurda yaşanan değişimler otomotiv sektörünü yakından ilgilendiriyor. 2018 yılı Mercedes-Benz Türk için yükselen kur ve faiz oranları sebebiyle geçen yıla oranla daha farklı seyrediyor. Fakat, özellikle Aksaray Kamyon Fabrikamıza yaptığımız yatırımların da etkisi ile ihracat hacmimizi giderek artırıyoruz. Bu artışın önümüzdeki yıl da devam edeceğini düşünüyoruz.

Firmanızın 2019 yılı plan ve programları hakkında bilgi verebilir misiniz; üretim, yatırım, ihracat, büyüme, Ar-Ge, inovasyan ve diğer alanlardaki hedefleriniz nelerdir?

2019’da hedeflediğimiz en önemli konular arasında; üretimdeki performansımızı devam ettirmek, yeni ürünlerimizin pazarda söz sahibi olmasını sağlamak, ihracat hacmimizi artırmak, yalnızca ürünlerimizde değil, hizmet alanında da artış sağlamak, ARGE ve bilişim teknolojileri alanlarındaki çalışmalarımıza hız kazandırmak ve kurumsal sosyal sorumluluk projelerimizle topluma yapılan katkıyı devam ettirmek yer alıyor. Önümüzdeki sene içerisinde iç pazarda bir daralma yaşanabileceğini öngörebiliriz, çünkü kurdaki değişimler ister istemez otomotiv fiyatlarını etkiliyor.

Önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek olan teşvikler sayesinde; özellikle otomotiv alanında önemli yeniliklerin gerçekleşeceğini düşünüyorum. Endüstrinin hızla değişen ihtiyaçlarına dinamik bir şekilde reaksiyon gösteren karakterimizle sanayi ve kamu arasındaki iletişimin arttırılarak beraber çalışmalarının sağlanması gerektiğine inanıyorum. Küresel rekabette söz sahibi olabilmek adına AR-GE çalışmalarını arttırarak devam ettirmeli ve ekonomiye değer katan çalışmaları sürdürmeliyiz. Böylece, ülkemizin makro ekonomisine katkı sağlayıp, hem çalışan istihdamı ile yerel ekonomiye destek olup, hem de yan sanayinin gelişimine fayda sağlamaya devam etmeliyiz.

Otomotiv sektörü ve genel olarak Türkiye ekonomisinin gelişimi ve sorunların çözümü konusunda eklemek istediğiniz görüşleriniz var mı?

Otomotiv sektörünün hem iç hem de ihracat pazarlarında sürdürülebilir bir biçimde büyümesi beklentilerimizin en başında geliyor. Gerekli düzenlemelerin yapılması halinde Türkiye ekonomisine mevcut konumundan çok daha fazlasını kazandıracak olan otomotiv sektörüne verilebilecek her desteğin ülke ekonomisine katkı sağlayacağını düşünüyoruz.