Türk Dünyası İş Konseyi'nden yerli ve milli haberleşme cihazı için büyük adım
2021'in ilk sayısında Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Sekreteri Ergün Kılıç'ı sayfalarımızda ağırladık. Kılıç, pandemi sürecinde değişen tüketici alışkanlıklarından, pandemi ile daha fazla önem kazanan e-ticaret alışverişinde alınması gereken önlemlere kadar birçok konuya değindi…
Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Sivas'ın Gemerek ilçesinde doğdum. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun oldum. İş deneyimime turizm sektöründe başladım, gıda sektöründe devam ettim. Sonrasında Çankaya Belediyesi'nde memur olarak işe başladım. Protokol Müdürlüğü ve çeşitli kademelerde görev aldım. Birden çok demokratik kitle örgütünün kuruculuğu ve yönetim kurulu üyeliklerinde bulundum. Anadolu Belediyeleri Zabıta Vakfı, Çankaya Yardımlaşma ve Ekonomik Dayanışma Derneği, Şiddetsiz Toplum Derneği kurucu üyeliği görevini üstlendim. Tüketici Hakları Derneği Genel Başkan Yardımcılığı Ulusal Kırmızı Et Konseyi Yönetim Kurulu üyeliği ve Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Sekreterliği görevlerine de devam etmekteyim.
TÜDEF olarak çok kıymetli çalışmalar yapıyorsunuz, bunlardan bahseder misiniz?
Öncelikle Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) hakkında bilgi vermek istiyorum. Federasyonu kuran dernekler: İstanbul merkezli Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER), Ankara merkezli Tüketici Hakları Derneği (THD), Bursa merkezli Bursa Tüketiciler Derneği (BTD) ve Bursa Tüketici Koruma Derneği, Eskişehir Tüketicileri Koruma ve Dayanışma Derneği (ESTÜKDER), Adana ve Burdur merkezli kamu yararına faaliyet gösteren tüketici derneklerinden oluşmaktadır. TÜDEF ülkemizin en büyük tüketici üst örgütüdür.
TÜDEF aynı zamanda; Birleşmiş Milletler İklim Komitesi gözlemci üyesidir, AB'de standardizasyon sesi olarak bilinen ANEC'in Gözetim Denetim Koordinasyon Kuruluna gözlemci olarak katılmakta, Et ve Süt Konseyinde temsil edilmektedir. Kamu yararına Dünya Tüketiciler Birliği üyesi olan iki dernek de federasyonumuzun üyesi olarak çalışmalarına devam etmektedir. Bakanlık nezdinde toplanan Tüketici Konseyinde en çok üye ile temsil edilmekte olup 1996 yılından beri konseye katılarak alınan kararlara önemli katkılarda bulunmaktadır. Türkiye genelinde faaliyet gösteren Tüketici Hakem Heyetlerinde tüketicileri temsil etmektedir.
Federasyon olarak ülkemizde Evrensel Tüketici Haklarının yaşam bulması, tüketici bilincinin geliştirilmesi için tüketicileri örgütleyerek baskı grupları oluşturmaya çalışıyoruz. Ayrıca federasyonumuza üye dernekler aracılığıyla mal ve hizmet üretiminde bulunan kamu ve özel kuruluşların tüketici haklarına ilişkin doğrudan ve dolaylı tüm mevzuata uymaları için gerekli girişimlerde bulunuyoruz.
Pandemi sürecinde tüketici davranışları yaşam tarzı açısından nasıl bir değişim/eğilim gösteriyor?
Pandemi sürecinin tüketiciler açısından iki durumda incelenmesi gerekli diye düşünüyorum. Bunlardan ilki pandemi öncesi satıcı sağlayıcılar ile tüketiciler arasında yapılan tüketici işlemlerinden kaynaklı uyuşmazlıklar olup bir diğeri pandemi sonrası tüketici işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklardır. Eğitim, turizm, mobilya, otomobil sektörü vb. gibi başka sektörler mücbir sebepten dolayı hizmet veremez duruma düşmüştür. İşletmeler yaşam mücadelesi vermeye çalışırken tüketiciler de nedeni olmadığı salgın hastalığın yaşandığı zor günlerde almadıkları hizmetin bedelini ödemek istemiyor. Bu durum tüketicilerle sektör temsilcilerini karşı karşıya getirmiş durumda olup yüzlerce işlem dava konusu olmuştur. Tüketici Dernekleri Federasyonu olarak ilgili kurumlar nezdinde girişimlerde bulunarak sorunların idari yönden çözülmesi için uğraş vermekteyiz. Tüketicilerin piyasaya olan güveni olumsuz yönde etkilendiği için zorunlu olmayan alışları ertelemek durumunda kalarak ihtiyaç mallarına yönelmiş durumdalar.
Sürekli artış eğiliminde olan e-ticaret alışverişi pandemi süreci ile birlikte daha büyük önem kazandı. Tüketici internetten alışveriş yaparken nelere dikkat etmeli?
E-ticarette satıcı veya sağlayıcı firmaların tüketicilere ön bilgilendirme yapması Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre zorunludur ve yasa emredici hüküm içermektedir.
Firmalar ön bilgilendirme yaparken mal veya hizmetin temel nitelikleri; firmanın adı, unvanı, varsa MERSİS numarası ve iletişim bilgisi; mal veya hizmetin tüm vergiler dahil toplam fiyatı, nakliye varsa ek masraflar, ödeme teslimat ifaya ilişkin bilgiler ve taahhütleri, cayma hakkı kullanımına ilişkin şartlar, süresi ve usulü, cayma bildiriminin yapılacağı adres, faks numarası veya elektronik adres bilgisi, ödemesi gereken depozitolar ya da diğer mali teminatlar ile bunlara ilişkin şartlar, uyuşmazlık durumunda tüketici mahkemesine veya tüketici hakem heyetine başvuru yapacağına dair bilgi vermek durumundadır. Tüketiciler yukarıda sıraladığımız bilgilere ulaşamıyor ise eticaret yapan firmanın sitesine kuşkulu yaklaşmalıdır. E-ticarette tüketiciler 14 gün içerisinde herhangi bir koşul öne sürmeden cayma hakkına sahiptir.
Pandemi ile birlikte bazı alanlarda fırsatçıların da ortaya çıktığını duyuyoruz. Tüketicileri uyarmak için neler söylemek istersiniz?
Dolandırıcılığın her dönemin koşullarına göre kendini yenileyen profesyoneller tarafından yapıldığını düşünüyorum. Terör örgütleri ile mücadele ediyoruz diyerek kendilerini polis, savcı olarak tanıtanlar; deprem, sel gibi doğal afetlerin yaşandığı dönemlerde kendilerini bir yardım kuruluşunun çalışanları olarak tanıtanlar, bankalarda alacağını var diyerek tüketicilerin banka hesaplarını boşaltan dolandırıcılar gibi artırılabilecek nice örnekler verilebilir. Tüketiciler kendileri tarafından talep edilmeyen iş ve işlemlerde dikkatli olmalıdır. Gizli olması gereken bilgileri kimseyle paylaşmamalıdır. Yardımda bulunacaklar ise kendileri araştırarak yardım yapacağı kuruluş yetkililerine ulaşıp yardımda bulunmalıdırlar.
Kısıtlama dönemlerinde evlerinde stok yapan tüketiciler ortaya çıktı. Önümüzdeki dönemin belirsizliğini de düşünürsek tüketicilere ne gibi bir öneriniz olur?
Bu tarz davranışları tüketicilerin beklenmedik olaylar karşısında kendilerini güvenceye alma çabası olarak görüyorum. Bu durum biraz abartıldı. Burada kamu otoritesi açıklamalarla tüketicilerin alışlarına yön vermelidir. Stoklar bir başka tüketicinin ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetin erişimini zorlaştıracaktır. Bilinçli tüketici ihtiyaç planlaması yaparak alışveriş yapmalıdır. İhtiyacından fazla olan malları almamalıdır. İhtiyaç fazlası alınan malların bir başka tüketici için zorunlu olduğunda yaşamını dahi etkileyeceğini unutmamak gerekir.
Ülkemizde tüketiciyi korumaya yönelik uygulanan yaptırımlar yeterli mi?
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ilk olarak 1995 yılında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Değişik tarihlerde düzenlemeye gidildi. Günümüzde 6502 Sayılı TKHK yürürlükte bulunmaktadır. Gerek kanunun oluşumunda gerekse yönetmeliklerin düzenlenmesinde Federasyon olarak öneri ve itirazlarımızı TBMM'ye ve ilgili bakanlıklara bildirdik. AB sürecine uyum yasaları niteliği taşımakta olan Tüketici Kanununu uygulamada birtakım sıkıntılar yaşansa da tüketiciler açısından olumlu yönü çoğunluktadır.
Federasyon olarak en çok hangi sektörlerden şikayet alıyorsunuz?
Salgından sonra eğitim sektörü, e-ticaret firmaları, kargo taşımacılığı abonelik sözleşmeleri, mobilya sektörü gibi çok çeşitli mal ve hizmet sektörlerinden şikayet almaktayız.
Son dönemde özellikle ikinci el otomobil satışlarında da hızlı bir fiyat artışı yaşandı. Bu da beraberinde fiyat dengesizliğini getirdi. Bu konuda neler söylemek istersiniz, tüketiciler neye dikkat etmelidirler?
Pandemi nedeniyle hem üretimin azalması ve araç bulunamaması hem de belli sıfır araçlarda yapılan ÖTV artışı nedeniyle talep ikinci el araçlara yöneldi. İkinci el otomobil fiyatlarının artmasına neden olan etkenlerden birisi uygulanan ÖTV oranlarıdır. Otomobillerde KDV oranı ÖTV de eklendikten sonra %18 olarak uygulanması tüketiciye maliyetinin artırmasına neden olmaktadır.
Özellikler sıfır araçlardan alınan ÖTV oranı artırılınca tüketicilerin satın alma maliyeti çok yükseldi ve tüketici ikinci el araçlara yöneldi. Artan talep karşısında satıcılar fiyat artışına gitse de inanıyorum ki önümüzdeki günlerde pandeminin de etkisini yitirmesiyle araç piyasasındaki fiyat dengesizliği ortadan kalkacaktır.