Türk Dünyası İş Konseyi'nden yerli ve milli haberleşme cihazı için büyük adım
Türkiye'nin önde gelen sivil toplum kuruluşlarından olan, ülkemizi dünyanın farklı bölgelerinde de temsil eden Müstakil Sanayici İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) Ankara Şubesi yeni Başkanı Hasan Fehmi Yılmaz ile dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdik. MÜSİAD Ankara Şubesi Başkan Yardımcılığı görevini sürdürürken geçtiğimiz günlerde yapılan Olağan Genel Kurul ile Başkan seçilen Yılmaz, hem merkez hem de şube bazında gerçekleştirdikleri çalışmalardan bahsederken, önümüzdeki dönem projelerini de anlattı…
MÜSİAD Ankara'nın yeni Başkanı Hasan Fehmi Yılmaz'ı tanıyabilir miyiz?
Öncelikle okurlarımız için kısaca kendinizden bahseder misiniz? 1967 Ankara doğumluyum. İlköğretim, ortaöğretim, lisans ve yüksek lisans eğitimlerimi Ankara'da tamamladım. Gazi Üniversitesi Dış Ticaret bölümünden Dış Ticaret Uzmanı olarak yüksek lisansımı tamamladım. Çocukluğumdan beri ticaretin içerisinde oldum. Tekstil, ayakkabıcılık, mobilya, camcılık gibi pek çok sektörde yer aldım, şu an ulaşım ve turizm sektörlerinde faaliyet gösteriyoruz. Termal otel işletmemiz mevcut… Ülkemizin gelişmesi ve kalkınması yönünde önemli bir misyon üstlenmiş en önemli sivil toplum kuruluşlarından MÜSİAD'ın Ankara Şubesi'nde gururla sürdürdüğüm başkan yardımcılığı görevimi 24 Mart'taki genel kurulumuz sonrası Başkan olarak sürdürecek, devraldığım bayrağı daha da yukarılara çıkarmak için üyelerimizle birlikte çalışmaya devam edeceğim.
Derneğin çok sayıda üyesi olmakla birlikte sadece ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında temsilcilikleri olduğunu biliyoruz. Bu konuda bilgi verir misiniz?
Türkiye genelinde 12 bin civarında üyemiz bulunuyor. Üyelerimizin arasında 5, hatta 10 şirketi olanlar var. 5 şirket üzerinden baz alırsak en az 50 bin şirketi temsil ediyoruz diyebiliriz. Türkiye'de 81 vilayetin yanı sıra 5 ilçede faaliyet gösteriyor, 86 temsilciliğimizle kurumsal çalışmalarımıza devam ediyoruz. MÜSİAD olarak dünya genelinde temsilcilik çalışmalarımız da bulunuyor. Almanya'da en az 10 ilde bulunuyoruz, Fransa'da 5 şubemiz var. Afrika'dan tutun, Uzak Doğu'da, Avusturya'da, Çin'de temsilciliklerimiz var. Genele baktığımız zaman dünyada 200'ün üzerinde temsilcilik ile kurumsal çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Bugüne dek MÜSİAD Ankara olarak Başkentin kalkınması adına çok ciddi çalışmalar yürütüldü, sizin Ankara özelinde yeni dönem için planlarınız nelerdir?
Ankara'mız, ülkemizin Başkenti ve gözbebeği… Bu sebeple Ankara'da üretimi ve yatırımı artırmak adına tüm gayretimizle çalışıyoruz. Gerek kendi üyelerimizle, gerekse Ankara'nın bileşenleri olan önde gelen sivil toplum kuruluşları, şirketler, kamu kurumları ile ayrı ayrı çalışmalar yürütüyoruz. Çünkü biliyoruz ki, Ankara'da yatırımı geliştirdiğimiz zaman üretim artacak, üretim artınca istihdam artacak, buna paralel olarak gelir ve ihracat artışı gerçekleşecek. Ankara'nın önünü açmak için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaya çalışıyoruz. Örneğin savunma sanayi sektöründe Ankara çok önemli. Aynı zamanda Ankara bir eğitim şehri, 20'nin üzerinde üniversite bulunuyor. Bu noktada daha önce başladığımız ve devam etmeyi amaçladığımız bir projemiz var. Üniversiteler ile çeşitli protokol anlaşmaları yaptık. Ostim Teknik Üniversitesi ile başladık, Ankara Üniversitesi ile de görüşmelerimiz devam ediyor. Buradaki öğrencilerimizi üretime kazandırma adına çalışmalar yapıyor, istihdama yöneltmeye gayret ediyoruz. Gençlerimizin öğrenimleri devam ederken deneyim kazanmaları, iş hayatına hazırlanmaları için üyelerimizin işletmelerinde staj görmelerini sağlıyoruz. Protokol yaptığımız üniversitelerin sayılarını da artırmayı hedefliyoruz. Ankara'yı geliştirmek ve kalkındırmak için birçok projemiz oldu, olmaya da devam edecek; yatırımı ve istihdamı artırma adına çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz. Ayrıca sağlık sektörü ve sağlık turizmi adına yapılan çalışmalar da çok önemli. Ankara'mız çok güçlü bir sağlık altyapısına sahip; hastanelerimizin çoğu Avrupa standartlarında olan, akreditasyon sürecini tamamlamış ve kendini kanıtlamış sağlık merkezleri olarak öne çıkıyor. Bunun da bize çok büyük bir getirisi var. Hem sağlık hizmeti almak hem de sağlık turizminden faydalanmak için yurtdışından birçok insan Ankara'yı tercih ediyor. Bu noktada termal turizm, yaşlı turizmi, kırsal turizm gibi pek çok alanda Ankara bir adım öne çıkıyor. Biz bu sektörlerde de Başkentimizin potansiyelini ortaya koyabilmeyi amaçlıyoruz. Bu kapsamda Ankara Valiliği ve Ankara Ticaret Odası (ATO) ile görüşmelerimiz de oldu. Elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz.
Geçtiğimiz yıl tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de başlayan pandemi sürecinden birçok sektör olumsuz etkilendi. Siz pandemide ne gibi tedbirler aldınız?
Bu süreçte öne çıkan sektörler hangileri oldu, pandemi dönemi ile ilgili genel bir değerlendirme yapar mısınız? Pandemi ne yazık ki hiç beklenmedik bir şekilde geldi, kısa sürede bitmesini umut ederken 1 yıl geride kaldı. Bu noktada işletmelerimizin neredeyse yüzde 80'i bu süreçten olumsuz etkilendi. Yüzde 10 civarındaki işletmelerimiz çok fazla bir değişiklik göstermezken, kalan yüzde 10'luk kesim olumlu yönde etkilendi. Olumlu etkilenenler gıda sektörü, savunma sanayinin bazı kolları, üretim, bilişim gibi sektörler oldu. Görünen o ki pandemi ile yaşamaya alışmak zorundayız; üretimimize, yatırımıza devam edeceğiz. Kırsal alandaki sektörlerimiz de öne çıktı. Çünkü insanlar pandemi sürecinde doğanın kıymetini anladı, tabiatla baş başa kalmak istedi, çeşitli arayışlara girdi. Turizmde dahi insanlar doğayla iç içe, sakin destinasyonları tercih etmeye başladı. Doğa turizmi çok ön plana çıktı.
MÜSİAD Ankara olarak önümüzdeki dönem hedeflerinizden bahseder misiniz?
Çok sayıda başlamış ve devam edecek projelerimiz yanında yeni projelerimiz olacak. Kısaca bahsetmek gerekirse, Genç MÜSİAD'ın organize ettiği Uluslararası Öğrenci Akademisi projemiz var. Bu projemize devam ediyor, 7'ncisini gerçekleştiriyoruz ve sayısını artırmayı amaçlıyoruz. Uluslararası yabancı öğrencilerimizin yanı sıra kendi öğrencilerimizin de bulunduğu bir proje tasarlamayı hedefliyoruz, daha önce de bahsettiğim gibi üniversitelerimizle protokoller imzalayarak bu çalışmalar başladık. Daha önce ulusal bazda gerçekleştirdiğimiz Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi olmuştu, bu yıl 3'üncüsünü yapmayı planlıyoruz, çalışmalarımızı başlattık, ilgili birimlerle görüşmelerimiz sürüyor.
Bu sene Hacettepe Üniversitesi'nin Kongre Merkezi'nde büyük bir katılım ile zirvemizi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Yine Ankara'ya ve ülkeye katma değer sağlayacağına inandığımız bir projemiz daha var, gıda sektörü ile ilgili bir çalışma yapmayı amaçlıyoruz. Sınırlarımızın güvenliği gibi gıda güvenliği de çok önemli bir konu. İnsanlarımıza, üyelerimize, gençlerimize dokunmak için projeler tasarlamaya devam edeceğiz. Bunun yanı sıra Ankara'nın Sağlık Serbest Bölgesi olması konusunda da ciddi çalışmalarımız, görüşmelerimiz bulunuyor. Biz buna sağlık sektörünün yanı sıra eğitim sektörünü de kattık. Bu alanlardaki işletmelerimizin vergiden muaf tutulması, SGK muafiyeti vb konularında tüm avantajlardan yararlanması adına birçok öneride bulunduk. Ayrıca bildiğiniz gibi 6 farklı bölge olarak ayrılmış SGK teşvik bölgeleri var ve 5'inci 6'ncı bölge teşviklerden en fazla faydalanan bölgeler oluyor. Ankara'da da metropol ilçe dediğimiz 8 tane ilçe bulunuyor. Biz Ankara'mızın metropol dışında kalan ilçeleri de bu bölgelerden sayılsın, bu imkanlardan faydalansın, yatırım, istihdam ve üretim artsın diye çalışmalar yürütüyoruz.
Eklemek istedikleriniz…
Çok çalışacağız, üretmeye devam edeceğiz. Bu süreçte olumsuz düşünmeyeceğiz, birbirimize destek olacağız ve hem ülkemize, hem memleketimize hem de insanlarımıza fayda sağlamaya devam edeceğiz.