Yükleniyor...

Bu sayımızda yaptığı çalışmalarla Başkentin ticari hayatına büyük katkılar sağlayan Ankara Ticaret Odası'nın başarılı Başkanı Gürsel Baran ile dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdik. Üyelerin ticarette büyüyüp gelişmesi, yeni pazarlara açılması için birçok çalışma yürüttükleri ifade eden Baran, Ankara'nın markalaşması adına da gerçekleştirdikleri projelerden ve önümüzdeki dönem hedeflerinden bahsetti.

Tüm dünyada yaşanan, ülkemizde de 2020 yılının başlarında ortaya çıkan pandeminin ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri 2021 yılında da devam etti. Bu süreçte Ankara ticareti nasıldı?

Üyelerinizi desteklemek, ticareti geliştirmek ve potansiyelini artırmak için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? Tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına alan Covid-19 salgını, üretim, ticaret ve ekonomiyi derinden etkiledi. Salgın karşısında alınan tedbirler nedeniyle birçok sektör iş yapış biçimini değiştirdi, özellikle hizmet sektörü salgından çok yoğun etkilenen sektörlerden oldu.

Ankara Ticaret Odası olarak 2020 yılı, koronavirüs salgınının üyelerimizin ticari hayatlarına etkilerini en aza indirmeye çalıştığımız bir yıl oldu. Tüm dünya ile birlikte yaşadığımız bu süreçte, salgın nedeniyle ticari hayatı olumsuz etkilenen üyelerimizin yanında olmaya gayret gösterdik. Nefes ve Can Suyu Kredileri ile bir taraftan işletmelerin finansman sorununu çözmeye çalışırken diğer taraftan destek paketlerinin üyelerimiz lehine genişletilmesi için çalışmalar yürüttük.

Pandemi dolayısıyla değişen dünyaya ayak uydurmak ve üyelerimize daha iyi hizmet verebilmek için Odamızda dijitalleşme çalışmalarına ağırlık verdik. Bu çerçevede, Oda Faaliyet Belgesi ve İhale Durum Belgesi ile bu belgelerin İngilizcelerini 7 gün 24 saat üyelerimize internet üzerinden sunmaya başladık. ATO Meclisi'nde oy birliğiyle aldığımız kararla da web sitemiz üzerinden ulaşılan bu belgeleri, 2021 yılı sonuna kadar "ücretsiz" olarak vermeye devam edeceğiz.

Yine "Ticaret Sicil Tasdiknamesi", "Merkez Nakli Belgesi", "Şube Açılış Belgesi" ve "İflas ve Konkordato Belgeleri" de ATO üyelerine elektronik ortamdan verilmeye başlandı. Üyelerimizin tescil ilanlarının yayın süresini 2 günden 2 saate düşürerek ticaretimize hız katmaya çalıştık.

67 Meslek Komitemiz, sektörlerinin nabzını en iyi tutan, meselelerine hâkim olan kişilerden oluşuyor. Sektörlerinin seçilmiş temsilcileri olan komite üyelerimizin aktardığı konuları, sorunları hızlıca gündemimize alarak, ilgili mercilere aktarıp süreçlerin takipçisi oluyoruz. Özellikle pandemi döneminde bu süreci daha da titizlikle yürüttük. Üyelerimizin pek çok sorununu bu şekilde çözüme kavuşturduk.

Ticari hayatı, pandemiye karşı eğitimle koruma düşüncesinden yola çıkarak ODTÜ iş birliğiyle "Ankara Ticaret Akademisi" adlı platformu üyelerimizin hizmetine sunduk. Üyelerimiz, 7/24 uzaktan erişebileceği online platform aracılığıyla dijital pazarlamadan robotik programlamaya, müşteri ilişkilerinden web tasarım araçlarına bir çok alanda ücretsiz eğitim alabiliyorlar. Şehrimiz için projeler üretmek amacıyla ilimizde bulunan dokuz ayrı üniversitemizle işbirliği protokolü imzaladık, çalışmalar yürütüyoruz.

Yine ihtiyaç ve talepler doğrultusunda, sektörlerimizin ihtiyaç duyduğu eğitimleri organize ederek, üyelerimiz ve çalışanlarının mesleki gelişimine katkı sağlıyoruz. "Emlak Danışmanlığı Sertifikalı Eğitim Programı" ve "Otomotiv Yedek Parça Satış Eğitimi"ni örnek olarak sıralayabiliriz.

Üyelerimizin, ticarette büyüyüp gelişmesi, yeni pazarlara açılmasını sağlamak için "E-Ticaret ve E-ihracat Seferberliği" projesine başladık. "Sınırları Aş Milyonlara Ulaş" sloganıyla başlattığımız bu projeye başvuruda bulunan üyelerimiz için eğitim çalışmalarımız devam ediyor. İşletmelere marka isimleri ya da ticari unvanlarına özel e-ticaret web sitesi kurulumu gerçekleştirilecek proje kapsamında, bir yıl boyunca ücretsiz danışmanlık desteği de sağlanıyor.

Yine bu süreçte, Ankara Ticaret Odası olarak bünyemizde, üyelerimizin hukuki uyuşmazlıklarının çözüme kavuşturulmasını kolaylaştırmak, bunun yanı sıra bilgilendirme toplantıları ve eğitimler düzenlemek amacıyla "Arabuluculuk ve Alternatif Uyuşmazlık Merkezi" kurduk. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından kurulan UYUM Merkezi ile aynı binada hizmet verecek olan Merkezimiz, üyelerimizin ticari, tüketici, sigorta, enerji, sağlık, spor, inşaat, banka ve finans hukuku, fikri ve sınai haklar ile işçi işveren uyuşmazlıkları konusunda üyelerimize hizmet verecek.

Ankara'nın sağlık turizminde gelişmesine katkı sağlamak için HİSER olarak bilinen "Hizmet Sektörünün Rekabet Gücünün Artırılması Projesi'ni başlattık. Bu kapsamda içinde sağlık merkezleri ile seyahat acentelerinin bulunduğu bir grupla 3 yıl boyunca gerçekleştireceğimiz çalışmalarla Ankara'nın sağlık turizminde gelişmesini sağlayacağız.

Diğer taraftan gıda, tekstil ve inşaat sektörlerindeki tüm işletmelerin bir arada faaliyet göstereceği ihtisas bölgeleri kurulması için çalışmalarımız var. Bunlardan "Gıda Kent" konusunda önemli bir aşama kaydettik. Sektör temsilcilerini bir araya getirdik ve anlaşmaları için zemin hazırladık. Konuyla ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Ankara Ticaret Odası olarak üzerinde hassasiyetle durduğumuz iki konu var. Bunlardan biri markalaşma. "Ankara Uluslararası Marka Buluşmaları" düzenleyerek hem işletmelerimize hem üniversite öğrencisi gençlerimize markalaşmanın önemini aktarmak ve markalaşma yollarını öğretmeye çalışıyoruz. Bir diğeri ise Coğrafi İşaretli Ürünlerin ekonomiye kazandırılması konusu. Ankara Ticaret Odası iki kez "Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi" düzenledik.

Şehrimiz ve ülkemizde ticaretin gelişmesine yönelik birçok çalışmamız içinden süzerek ilk etapta sıralayabileceklerim bunlar. Önümüzdeki dönem Ankara Ticaret Odası olarak çalışmalarımızı pandeminin yeniden şekillendirdiği ticari hayat üzerine kurgulayacağımız bir dönem olacak. Şehrimizin, ülkemizin gelişmesi için de çalışmaya devam edeceğiz.

Bildiğimiz kadarıyla ticari hayata katkı sağlamak için global ölçekte de çalışmalar yürüterek farklı ülkelerle ticari ilişkilerin gelişmesi adına girişimlerde bulunuyorsunuz. Bu yönde yapılan çalışmaları özetler misiniz? 

Ankara Ticaret Odası olarak temel hedeflerimizden birisi de Ankara'nın mevcut ihracat rakamlarının artırılması, yeni ihracatçıların oluşturulması, olanlara yeni pazarlar ve müşteriler kazandırılması. 2020 yılı verilerine göre dış ticaret hacmi 20 milyar dolar civarında olan Ankara, iller arasında ithalatta ikinci, ihracatta beşinci sırada yer alıyor. Başkentimiz'den 200'e yakın ülke ve coğrafi bölgeye ihracat gerçekleşiyor.

Siyasetin, bürokrasinin, uluslararası kurum ve kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin merkezi olan Ankara'nın, son 15 yılda sanayide ve ticarette de çok büyük mesafeler kat ettiğini görüyoruz. Savunma ve havacılık sanayi, medikal sanayi, yenilenebilir enerji, iş ve inşaat makineleri kümelenmeleriyle uluslararası rekabet gücü yüksek bir şehir. Savunma ve güvenlik kurumlarının Ankara'da bulunması savunma, uzay ve havacılık sektörlerini öne çıkarıyor. Diğer taraftan sağlık, termal, kongre ve fuar turizmi konusunda da önemli potansiyele sahip. Tüm bunları üst üste koyduğumuzda Ankara'nın potansiyelini global ölçekte harekete geçirme gerekliliği ortaya çıkıyor.

Odamız konuyla ilgili yoğun bir çalışma içinde. Başkentimizdeki büyükelçi ve ticaret ataşeleriyle bir araya geliyor, şehrimizin ticaretini geliştirmeye yönelik iş birlikleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ankara Ticaret Odası olarak, geçtiğimiz yıllarda geleneksel olarak "Ticaret Ataşeleri Buluşmaları" düzenliyorduk. Biliyorsunuz ticaret ataşeleri ülkelerindeki iş insanlarının gözü kulağı. Farklı ülkelerin ticaret ataşeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve üyelerimizin katılımıyla gerçekleşen buluşmalar, çok verimli geçiyordu. Ankara Ticaret Odası ile adeta özdeşleşmiş bu organizasyonumuzu pandemi nedeniyle, son bir kaç yıldır ne yazık ki gerçekleştiremiyoruz, ancak temaslarımız devam ediyor. Ülkelerin Ankara'daki Büyükelçilikleriyle sürekli irtibat halindeyiz. Geçtiğimiz haftalarda Brüksel ile İş Forumu'nu gerçekleştirdik. Belçika Büyükelçisi, Brüksel Başkent Bölgesi Başbakanı ile Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanını misafir ettik. Karşılıklı ticari ilişkileri geliştirme konusunda görüşlerimizi paylaştık. Türk- Belçika Lüksemburg Ticaret Derneği ile de işbirliği protokolü imzaladık. Ondan önce Küba Büyükelçisi'ni Odamızda ağırladık. Büyükelçi, Türkiye ile ticari ilişkileri geliştirmek için Ankara Ticaret Odası ile ülkesindeki iş insanlarını sanal ortamda bir araya getirecek bir toplantı önerdi. Yine Sri Lanka Ankara Büyükelçiliği ve Seylan Ticaret Odası ortak organizasyonuyla "Sri Lanka ile İş Fırsatları Bilgilendirme Semineri"ni gerçekleştirdik, ardından da iki ülke arasındaki ticari iş birliğinin geliştirilmesi için İyi Niyet Anlaşması'na imza koyduk. Bunlar son haftalarda yaptığımız ve şimdi aklıma gelen görüşmelerden bir kaçı. Bugüne kadar Arnavutluk'tan Portekiz'e, Bangladeş'ten Finlandiya'ya, Bosna- Hersek'ten Zimbabve'ye, Malta'dan Brezilya'ya, Filipinlere, Seyşeller'e kadar onlarca büyükelçi'yi Odamızda ağırlayarak ihracatımızın geliştirilmesine yönelik görüşmeler yaptık.

Ankara Ticaret Odası olarak gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi ve Uluslararası Ankara Marka Buluşmaları gibi organizasyonlarımızla da yine yabancı ülke diplomatları ve misyon temsilcileriyle bir araya geliyoruz.

2017 ve 2019 yıllarında ATO ev sahipliğinde düzenlenen Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi'nin ardından bu yıl da "Coğrafi İşaretli Ürünler" kitabının tanıtımı yapıldı. İçeriğinden ve bu yönde gerçekleştirilen çalışmalardan bahseder misiniz?

Ankara Ticaret Odası olarak, ilimizin ve ülkemizin kalkınmasına katkı sağlamak, ticareti ve ihracatı geliştirmek için Coğrafi İşaretli ürünlerden yararlanılması gerektiğine inanıyor ve bu amaç doğrultusunda çalışmalar yürütüyoruz. Sizin de ifade ettiğiniz üzere iki kez "Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi" düzenledik. İlkini 2017 yılında gerçekleştirmiştik, ikincisini ise 19-20-21 Eylül 2019 tarihlerinde "2. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi" adıyla düzenledik.

Bu zirveler, coğrafi işaret konusunda bilincin ateşlenmesi açısından önemli organizasyonlardı. Çok olumlu geri bildirimler aldık, almaya da devam ediyoruz. 2019 yılında uluslararası olarak gerçekleştirdiğimiz 3 gün süren Zirve süresince, 12 oturum ve 63 sunum gerçekleştirildi. Oturumlarda 25'i yabancı olmak üzere toplam 83 konuşmacı, Coğrafi İşaretli ürün konusunu ele aldı. 3 ayrı salonda 10 ayrı eğitim düzenlendi. Eğitimlere katılan 2 bin 765 kişi sertifika almaya hak kazandı. Birbirinden kıymetli eğitimciler, gençlere ve konunun ilgililerine coğrafi işaretli ürünler konusunda kariyerlerine nasıl katkı yapabileceklerini, bu konuyu nasıl meslek edinebileceklerini anlattılar. Fuar alanında Çevre ve Şehircilik, Tarım ve Orman Bakanlıkları, üretici birlikleri yer alırken, şehirler valilikler, kalkınma ajansları tarafından temsil edildi. Belediyeler ile Oda ve Borsaların da katıldığı fuarda, Coğrafi İşaret tescilli ürünler sergilendi. Kayseri Pastırması'ndan Siirt Fıstığı'na, Gaziantep Baklavası'ndan Beypazarı Kurusu'na kadar yüzlerce yöresel ürün bu stantlarda yer aldı. Fuar alanında toplam 105 stant açıldı. Fuara Başkent'te bulunan Büyükelçilikler de önemli katkı sağladı. Avusturya, Ekvator, Güney Afrika, Gürcistan, İtalya ve Tanzanya Büyükelçilikleri stant açarak fuara katılım sağladı ve ülkelerinin ürünlerini tanıttı. Sayıları 40'ı aşan alım heyetleri de fuarda yerini aldı. Üçüncü zirvemizi de inşallah önümüzdeki yıllarda gerçekleştireceğiz.

Bu konudaki çalışmalarımıza bu yıl "Coğrafi İşaretli Ürünler" kitabımız ile devam ettik. Kitap, coğrafi işaret konusunu, Coğrafi İşaret kavramından ürün tescillemeye, tescilli ürün denetimlerinden üreticilerin korunması ve tarım ülkesi olan Türkiye'nin bereketli topraklarının bu alanda ticarileşmesi noktasına kadar kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Kitapta ürün tescil aşamaları, denetimi, markalaşma, kooperatifleşme, coğrafi işaretli ürünlerin ticarileşmesi gibi çok sayıda başlık bulunuyor. Üreticiden tüketiciye her kesimin başvurup istediği bilgiye direkt ulaşmasını sağlayan bir kitap. Coğrafi İşaret ile ilgili A'dan Z'ye her türlü bilgi bu kitapta var. Kitabımızı, herkesin faydalanması için web sitemize de koyduk.

Coğrafi İşaret konusu çok önemli. Katma değer ve istihdam oluşturuyor, üretici gelirlerini yükseltiyor, kırsal nüfusu yerinde tutuyor, tarımsal üretimin çeşitliliğini teşvik ediyor ve özgün ürünlerin gelişmesini sağlıyor. Bugün dünyada sayısı 10 bini bulan Coğrafi İşaretli ürünlerin yaklaşık 200 milyar dolarlık bir pazar oluşturduğu belirtiliyor. Dünyadaki Coğrafi İşaretli ürünlerin dörtte biri kadar Türkiye'nin potansiyeli olduğu söyleniyor. Bu potansiyeli ortaya çıkarmak için öncelikle yöresel ve geleneksel ürünlerin kıymetini bilmek ardından da Coğrafi İşaret tescili konusunda bilgi sahibi olmak gerekiyor. İşte bu bilgilenmeyi bu kitabımızdan sağlayabileceğiz.

Bugüne kadar "Ankara Döneri", "Ankara Simidi", "Ankara Tavası", "Ankara Erkeç Pastırması", "Çamlıdere Höşmerim Tatlısı" son olarak da "Ankara Tiftiği" için Coğrafi İşaret tescili alarak ilimizin ürünlerini kıymetlendirmenin gururunu yaşadık. Konuyla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Ankara'nın en büyük sivil toplum kuruluşu olan ATO, yürüttüğü ticari faaliyetlerin yanı sıra düzenlediği ya da dahil olduğu sosyal sorumluluk projeleri ile de öne çıkıyor. Bu çalışmaları kısaca anlatabilir misiniz?

Ankara Ticaret Odası olarak bir yandan şehrimizin geleceğine ışık tutup, ticaretimizi ve ihracatımızı artırmaya yönelik çalışmalar yaparken diğer yandan, sosyal sorumluluk projeleriyle kentimize katkı sağlamaya çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki bir şehrin ticareti de ekonomisi de sosyal ve kültürel gelişmişliği de hepsi bir bütünün parçaları.

Ankara, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başkenti olmasının yanında 5 bin yıllık tarihi geçmişe sahip, onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış ve Ahiliğin de merkezi olmuş bir kent. Biliyorsunuz, UNESCO, Ahi Evran'ın doğumunun 850'nci yılı olan 2021 yılını Ahi Evran'ı anma ve kutlama yıldönümleri arasına almıştı. Bununla ilgili olarak Cumhurbaşkanımızın 2021 yılının "Ahi Evran Yılı" olarak kutlanmasına ilişkin bir genelgesi yayımlanmıştı. Ahilik, birlik ve beraberliği, refah ve düzeni sağlayacak ve halkın maddî ve manevî ihtiyaçlarına cevap verecek tarzda örgütlenmiş muazzam bir sistemdi. Bugünün ticari hayatına örnek olarak gördüğümüz Ahiliğin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için Ahilik Paneli gerçekleştirdik, "Gelenekten Geleceğe Çıkrıkçılar Yokuşu" etnografik belgesel filminin galasını yaptık. Yine Komitelerimizin konuyla ilgili organizasyonları oldu.

İstiklal Mücadelemizin önderi ve Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelerek Türk Milleti'nin kaderini değiştirdiği günün 100'üncü yıl dönümünü, Türk Milleti'nin yeniden doğuşunun simgesi Kurtuluş Savaşımız ve tarihimiz için dönüm noktası olan ve Ankara'da Polatlı ve Haymana sınırlarında kazanılan Sakarya Zaferi'nin 100'üncü yıl dönümlerini organizasyonlarla kutladık. Tarihi ve kültürel değerlerimize sahip çıkıp, yaşattığımızda şehrimizin turizm ve ekonomisine de katkı sağlamış oluyoruz.

Ankara Ticaret Odası olarak Çanakkale ruhunu gelecek nesillere aktarmak amacıyla son 14 yılda, 35 bin öğrencimizin Çanakkale'yi ziyaret etmesini sağladık. "Duatepe Yeniden Diriliş Eğitim Gezileri" organizasyonuyla 3 bin öğrencimizi Sakarya Meydan Muharebesi'nin geçtiği Polatlı Duatepe'ye götürdük. Serebral Palsili Çocuklar Derneği (SERÇEV) ve SERÇEV Engelsiz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile birlikte serebral palsili gençlerin de e-ticaret yapması için bir proje hayata geçirdik. Proje ile ilk etapta 200 serebral palsili gencin e-ticaret alanında eğitim alarak iş hayatına atılması sağlanmış olacak.

Yine markalaşma konusunda, ilimizden uluslararası marka çıkması yönünde yürüttüğümüz çalışmalarımız, "Uluslararası Marka Buluşmaları" organizasyonları, coğrafi işaretler konusundaki çalışmalarımız bunlar ilk etapta aklıma gelen çalışmalarımızdan.

Önümüzdeki yıl için planlamalarınız nelerdir?

Ankara Ticaret Odası olarak planlarımızı, üyelerimizin mevcut sorunlarının çözümü ve gelişimlerine yönelik çalışmalar yapma, şehrimizi geliştirme ve ülkemizi muassır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefine katkı sağlama doğrultusunda yapıyoruz.

Bu ana eksen çerçevesinde yürüttüğümüz çalışmalara önümüzdeki yıllarda da devam edeceğiz. Gelen talepler doğrultusunda, üyelerimiz ve çalışanlarının gelişimine yönelik eğitimlerimiz sürecek, mesleki eğitimler, uygulamalı dış ticaret eğitimleri, e-ticaret ve e-ihracat konularındaki çalışmalarımız devam edecek. 

İçinde yer aldığımız sosyal projelerimize yenilerini ekleyeceğiz. Yerli ve milli üretim, kayıtdışı ile mücadele, katma değeri yüksek ürünler yine gündemimizde yer alacak. Üyelerimizin fuar ve organizasyonlarla yurt dışında ürünlerini tanıtmalarına öncülük etmeye devam edeceğiz.

Üyelerimizin hak ve menfaatleri doğrultusunda, hükümet, bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, üniversiteler ve diğer paydaşlarla iş birliği çalışmalarını sürdüreceğiz. Odamızdaki dijitalleşme çalışmalarını arttıracağız. Marka ve markalaşma, coğrafi işaretli ürünler, Ankara'dan yurtdışında direkt uçuşlar konusu daima gündemimizde olacak. 

Başkentimiz'de turizmin gelişmesine yönelik yeni projeler hayata geçirerek, şehrimizin tarihine ve kültürel değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz.