Yükleniyor...

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş, kalkınma ve gelişim hedeflerini ve Ankara’yı dünya şehri yapma projelerini dergimize anlattı. Keyifle okumanız dileğiyle…

Ankara’yı ekonomik, kültürel ve siyasal açıdan küresel bir başkente dönüştürecek kalkınma sürecinin neresindeyiz?

Aslına bakarsanız, sürecin daha çok başındayız. Yolumuz uzun, çok uzun. İlk günkü heyecanımızla çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Bir yandan bizim yönetimimiz öncesinde başlayan projelere yön verirken, bir yandan da kendi projelerimizle ilgili kararlar alıyoruz. Ama Ankara’nın 25 yılda geldiği duruma ve kaybettiklerine bakarsak, kaybettiği değerleri kazandırmak için daha çok uzun bir yol var önümüzde. Bu yolu yürürken de önümüzdeki 5 yıl boyunca bize yorulmak yasak.

Ankara’nın kalkınma ve gelişim sürecinde nasıl bir yol haritasına ihtiyacı var?

Marka kent olmak için şehrin bazı özelliklerinin ortaya çıkarılması gerekiyor. Başkent’in kalkınması ve gelişmesi için önce kaybedilen değerlerin tekrar ön plana çıkarılması gerekiyor. Bir de Ankara’nın saklı kalan pek çok değeri var, onların da değerlendirilmesi gerekiyor. Bunların yanında, halkın ekonomik durumunu güçlendirecek adımlar atılmalı. Trafik sorunu çözülerek, toplu taşıma geliştirilecek. Vatandaş; ekonomik durumu güçlendikçe, sorunlarından kurtuldukça mutlu olacak. Kentin kalkınması kadınlarının, erkeklerinin, çocuklarının ve hatta hayvanlarının mutlu olmasıyla olacak.

Next Medya tarafından 2018 yılında hazırlanan “Tüm yönleriyle Ankara ekonomisi” raporunda iki ana gelişim aksının öne çıktığı açıklandı. Sağlık Turizmi ve ileri teknoloji… Bu alanlarda çalışma ve işbirliği planlarınız nelerdir?

İleri teknoloji ve termal sağlık turizmi bizim de dikkat çektiğimiz konuların başında geldi her zaman. Ankara’nın her tarafında bu potansiyel var, ancak kullanılamıyor. Kızılcahamam’da, Beypazarı’nda, Ayaş’ta, Güdül’de, Haymana’da, bu hattın tamamında Bala’ya kadar hemen hemen her yerde termal su var. Bu durum hem Ankaralılar için hem de termal sağlık turizmi işletmecilerinin kazanç kapısı olabilir. Öncelikli olarak Balçova örneğinde olduğu gibi sigorta şirketleri üzerinden turist getirilmesini sağlamayı düşünüyoruz. İleri teknoloji konusunda da hep söylediğimiz gibi, Ankara’nın geleceğini, 2050 yılındaki Başkent’i planladık. Kent yöneticilerinin, şehirlerinin var olan alt yapılarının şu an nasıl kullanıldığını değil, geleceği düşünerek planlama yapması gerekiyor. Biz Ankaralının 20-50 yıl içinde ne tür alt yapılara ihtiyaç duyacağını düşünerek planlama yapıyoruz. Veri ve istatistik bilgisine dayalı, öğrenen bir merkezi işletim sistemi, akıllı acil durum yönetimi, akıllı sinyalizasyon, akıllı durak ve toplu ulaşım planlaması, akıllı su yönetimi ile kaçak ve sızıntı tespiti, akıllı toplum ve teknolojiye uyum yönetimi, ezbere değil, şehrin ihtiyacına göre stratejisi oluşturulmuş akıllı şehir planı, bilgiyi teknoloji ve ürüne dönüştüren teknokentler ve ürüne dönüşen bilgiyi üretip satacak modern fabrikalar bunların hepsi ve daha fazlası projelerimiz arasında yer alıyor. Ankara’nın 2050 yılını planladık. Buna da dedik ki; 2050 Ankara Vizyonu. 2050 yılı için dünya nereye gidiyor, neler yapmamız gerekir, diye düşünüyoruz. Akla hayale gelmeyecek birçok teknolojik kuluçka merkezleri, yazılım çiftlikleri oluşturacağız. Bunlar bir gram dünyayı kirletmeyecek, temiz enerjiyle yapılmış alanlar olacak. Kısaca, bilişim kentleri oluşturacağız. Bilişim kenti için seçtiğimiz yer de belli; Gölbaşı. Gençlerimizin dünyanın en gelişmiş ülkelerini geride bırakacak standartlarda alt yapısı, yolları, mimarisi, her türlü sosyal imkanları ve doğası ile cennet gibi bir şehir kazandıracağız. Beyin göçünün önüne geçerken, üst düzey çalışmaları destekleyerek ve yaşam kalitesini de artırarak en iyi beyinleri Ankara’ya davet edeceğiz. Pırıl pırıl gölün kenarında, ağaçlarda sincapların gezdiği, rüya gibi bir doğa içinde, bütün dünyadan mentorların ve yatırımcıların ziyaret ettiği, hızlandırma programlarının yer aldığı muazzam ölçekte bir bilişim kenti Başkent Ankara’nın ve Türkiye’nin ekonomisine güç katacaktır. Ankara; hem Türkiye’nin hem sanayinin hem de bilişimin başkenti olacak.

Yabancı ülke yetkilileri ve elçilikler ile çalışmalarınız oluyor, kardeş şehir haberlerini sıklıkla görüyoruz. Ankara dünyaya açılıyor diyebilir miyiz? Kardeş kentlerden ve yapılacak çalışmalardan bahseder misiniz?

Ankara’mızın dünyanın birçok ülkesinin kentleriyle imzaladığı kardeşlik ve iş birliği protokolleri var. Bu duruma Ankara dünyaya açılıyor, diyebiliriz. Ama imzalanan protokollerin ardından kentler arasında ticaretten halk sağlığına, çevreden ulaşıma, imardan şehir planlaması ve kültürel etkinliklere kadar birçok alanda birlikte hareket edilecek. Kentler vatandaşlarına birbirini tanıtacak etkinliklerle seslenecek. 

Başkent trafiği İstanbul’la yarışır hale geldi. Bu sorunun çözümüne yönelik neler yapılması düşünülüyor?

Aday olduktan sonra Ankaralının sorunlarına ve Ankaralının bizden beklentisine yönelik bir anket yaptırdık. Ankara’da ulaşım sıkıntılı, trafik sıkıntılı… Bu sorunları alt ve üst geçitlerle çözmeye çalıştılar. Bunun olmayacağını meslek odaları söylemişti dinlemediler. Biz bu sorunu çözmek için yeni metro ağları yapacağımızın sözünü vermiştik. Bisiklet yolları ve yeni metro ağları için görüşmelerimizi sürdürüyoruz, hibe ve kredi olanaklarını çeşitli ulusal ve uluslararası kuruluşlarla değerlendiriyoruz. Metronun ve bisiklet yollarının yanı sıra çeşitli mikro çözüm planlarımız da var.

”Ankara’mızın dünyanın birçok ülkesinin kentleriyle imzaladığı kardeşlik ve iş birliği protokolleri var. Bu duruma Ankara dünyaya açılıyor, diyebiliriz. Ama imzalanan protokollerin ardından kentler arasında ticaretten halk sağlığına, çevreden ulaşıma, imardan şehir planlaması ve kültürel etkinliklere kadar birçok alanda birlikte hareket edilecek. Kentler vatandaşlarına birbirini tanıtacak etkinliklerle seslenecek.”