Yükleniyor...

Bizim dükkân 510 milyon 100 bin m2, e koca dükkân, aklınızdan ne geçiyorsa içine sığdırmak da kolay, aklınızdan geçmeyenleri raflara dizmek de. Bizim kalabalık bir müşteri portföyümüz var, içinde Türk’ü de var, Çinlisi de, Avustralyalısı da var, Amerikalısı da, dile kolay neredeyse 7,5 milyar insan. Biz de alışveriş yaparken kasada kuyruğa girilmez, para üstü için beklenmez, bizim müşterimiz paket taşırken karizmayı çizdirmez. Dükkânımız ne kadar kalabalık olsa da bir müşteri diğerini görmez, otoparkta yer aranmaz bizde. Diyelim ki bizim dükkândan bir gün o çok istediğiniz saati aldınız ve hatta daha kutuyu açmadan fikrinizi değiştirip geri verdiniz. Bizde müşteriye neden diye sorulmaz, koşulsuz şartsız saat geri alınır, eliniz cebinize gidene kadar parası hesabınıza yatırılır. Bizde dükkân bayramda seyranda, sabahın 7’sinde gecenin 3’ünde de açıktır, bizde dükkân hiç kapanmaz. Şimdi çıkarın cep telefonlarınızı, size bizim dükkânın adresini vereyim;

WWW…

Bu yazımda e ticareti anlatmak istiyorum size, teknolojinin hayatımızı ne kadar hızlı değiştirdiğini ve alışveriş alışkanlıklarımıza nasıl sızarak, koca dünyanın bir ekrana sığdığını. Biz bu gün biliyoruz ki, dünyanın en güçlü devletleri, silahı değil ticareti kullananlar olacak gelecekte. Ticareti kullanmak için ise üretecek, ürettiklerine değer katacak, bize vaatler sunan markalar yaratacaklar. Peki, bu paha biçilemeyen markaları okyanusun diğer ucundan bize nasıl satacaklar? Işık hızıyla evlerimize nasıl olacak da girip, ortalama aylık geliri 3 bin lira olan Ahmet’in üç aylık maaşını alıp karşılığında ona o çok istediği telefonu verecekler? Şimdi bir düşünün, dakikada beş yüz adet ürettikleri telefondan sadece birine karşılık, bizim Ahmet’in üç aylık çalışmasına karşılık gelen bir telefon var masada. Sanırım tablo biraz daha netleşmeye başlıyor; üret, konumlandır, dijital satış ağını kur, paraları al, evine dön ve en önemlisi bunları sadece saniyeler içinde ve basitleştirerek yap.

Bu gün dünyada 2 trilyon dolara yaklaşan bir e ticaret hacmi var ve bugün dünya üzerinde kayıtlı dönen toplam perakende ticaretinin yaklaşık %11’ i e ticaret üzerinden gerçekleşiyor. Bu oran son 7 yılda tam 2,5 kat arttı ve makas kapanmaya devam ediyor. Şimdi gelişmekte olan ülkelerin başında yer alan Türkiye için bu büyük fırsatı markalarımıza nasıl kullandırabileceğimize ve artık bu büyük oyunun içerisinde nasıl daha iyi bir oyuncu olabileceğimize birlikte bakalım.

Bu büyük hedef için markanız nasıl bir strateji izlemeli?

Aslında bu sorunun cevabını birkaç başlık ile özetlemek çok kolay olsa da bu başlıkların içerisini doldurmak için iyi bir fikir ve kendini işine adamış iyi bir ekip gerekiyor. Bunlara da sahip olduğunuzu varsayarsak bu konuya kısa bir giriş yapalım birlikte. Hedefiniz için atılması gereken ilk adım markanız için doğru hikâyeyi yazmak olmalı. Çünkü insanlar yazdığınız bu hikâyenin bir parçası olmayı severlerse siz de hedefinize daha hızlı ulaşırsınız. Unutmadan söylemek lazım, yazdığınız bu hikâyenin yeni nesil satış kanallarında sizi hatırlatacak kurumsal bir kimliğe dönüşmesi ise şart. Bu dönüşüm ile birlikte tamamlayıcı pazarlama araçlarınız olan tabelalarınız, ürün paketleriniz, personel kıyafetleriniz de bu dönüşüme ayak uydurmalı. Ürününüz ya da hizmetleriniz için artık iyi fotoğraf kareleri yakalamanız bu yeni dünya için yaşamsal önem taşımakta. Çünkü bugün biliyoruz ki, tıpkı müzik gibi fotoğraflarda satış için evrenseldir. Unutmayın ki, bu etkiyi arttırmak için kısa videolara da ihtiyacınız olacak. Şimdi, sırada tüm bu malzemeleri kullanarak müşterinizin sizi bulmasını sağlayacak olan online ayak izlerinizi bırakmak var. Online dünyaya hoş geldiniz, hadi internet sitemizi yeniden hazırlayalım, mobil uyumluluk artık olmaz ise olmaz, anahtar kelimeler kullanarak müşterinin sizi yeni bir seçenek olarak keşfetmesini sağlayıp, sosyal medya hesaplarınızı açalım. Aklınızdan çıkarmamanızda fayda var; bu araçlar nefes alan, beslenen canlı araçlardır. Eğer onlara gerekli ilgiyi göstermez iseniz kısa süre içerisinde tüm yaşam ışıltılarını kaybedip söneceklerdir.Tüm bu önemli aşamaları tamamlayabilenler için şimdi de sırada büyük satış platformlarının iş ortağı olmak var. Tabii ki kendi internet sayfanız üzerinden ya da sosyal hesaplarınızdan da satış yapmak çözüm olarak masanızın üzerinde durmaya devam edecek. Bu noktada şunu unutmayalım ki bu büyük bir pazarlama bütçesi ve sürekli yapılması gereken geniş bir rekabet analizi gerektirecek. Çok mu karışık görünüyor? Aslında doğru bir iş planı ile ne kadar kolay olduğunu işe başladığınızda fark edeceksiniz.

Hatırlayın;

Dünya size hazır ve sizi bekliyor…